21 Ocak 2014 Salı

Fillerin Dövüşü

Şurası kesin ki, Türkiye'de en çok tartışılan insanları sayacak olsak ya da başarısı, takdirin yanında tenkit de toplayan insanların listesini yapsak Elif Şafak bu listede mutlaka yer alır.

Ben kendi şahsıma çok başarılı buluyorum Elif Şafak'ı. Son kitabını da zevkle okudum ancak yine bu kitap da bir çok tartışmayı beraberinde getirdi. Yazar hakkında başkasının cümlelerini kuruyor diyen de var, hikayeleri çalıntı diyen de. Osmanlı'nın en şaşaalı döneminde geçen ''Ustam ve Ben'' isimli roman için de, yıllar önce yazılmış başka bir romandan alıntı yapılmış diyenler de az değil. Peki haklılık payı var mı? iki kitabı da okuyan biri olarak açıklayayım.

En kibar tabiriyle alıntı yapıldığı iddia edilen kitap Jose Saramago'nun 2008 yılında yazdığı ''Filin Yolculuğu'' isimli kitap. Filin Yolculuğu, nobel ödülü sahibi Portekizli yazarın son kitabı. Hatta kitabın büyük bir kısmını hastanede yatağında yazmış. Yazarın karısı, Saramago'nun en büyük korkusunun bu kitabı bitirememek olduğunu söyler. Neyse ki kitap tamamlanmıştır ve bizde bu hoş yolculuktan haberdar olmuşuz. Peki ne anlatıyor kitap?

Saramago son kitabında yine kendine has üslubu ve yazım tarzıyla Portekiz kralı III.Joâo'nun, kuzeni Roma-Germen İmparatoru II. Maximilian'a hediye olarak gönderdiği ''filin'' yolculuğunu anlatmış. Bu yolculukta filin ve ona eşlik eden korumalar ve ırgatların başlarına gelenler, okura aktarılırken, hayatında ilk kez fil gören halkın şaşkınlığı, ondan medet uman kilisenin oyunbazlığı, fırsatı değerlendirmeye çalışan hintli bakıcının kurnazlığı usta bir dille anlatılmış.


Peki Elif Şafak bu kitaptan alıntı yapmış diyenler haklı mı? Kesinlikle hayır. Çünkü Elif Şafak kitabında sadece Kanuni Sultan Süleyman'a hediye edilen beyaz fil Çota'nın hikayesini değil, onun bakıcısı Cihan'ın, dolaylı olarak Mimar Sinan'ın hikayesini de anlatırken, Mihrimah'dan, Hürrem'den,Rüstem Paşa'dan,Sermimar'ın kalfalarından ve eserlerinden kısacası Kanuni ile 3. Murad arasında kalan ve Osmanlı mimarisinin zirve yaptığı o şahane dönemden bahsetmiştir. Saramago bir yolculuğu anlatırken, Şafak bir dönemi yazmıştır. En büyük benzerlik Saramago'nun romanında ki fil ile Elif Şafak'ın kahramanı olan filin hediye edildiği kişinin adının aynı olmasıdır. Elif Şafak'ın fili Süleyman'a hediye edilirken, Saramago'nun filinin adı bizzat Süleymandır. Kaldı ki, Elif Şafak, Saramago'nun fili Süleyman'dan kitabının küçük bir bölümünde bahsetmiştir. İki romanın da 16. yüzyılda geçmesi başka bir benzerliktir ancak hepsi bu.

Şunu açıkca söyleyebilirim ki, Baltasar ve Bilimunda ile üne kavuşan, Körlük ile zirve yapan nobel ödüllü yazar Saramago'nun son kitabı, benim nazarımda Elif Şafak'ın Ustam ve Ben'inin yanına dahi yaklaşamaz. Kaldı ki, bence Ustam ve Ben, Şafak'ın en iyi 3 kitabından biri dahi değildir. Gereksiz uzatmalarla insanı yormaya çok müsait bir havası varsa da Şafak'ın kendine has çekim gücü ile okuru bir yanından yakalayan Ustam ve Ben, okuyanı zaman zaman heyecanlandırmayı, bazen şaşırtmayı ve çoklukla duygulandırmayı başarırken, Saramago'nun son eseri dudaklarda bir tebessüm bırakmaktan öteye gidememektedir. 

Aslında 2008 yılında basılan Filin Yolculuğu'nun ilk Türkçe baskısının 2009 senesinde yapıldığını ve Elif Şafak'ın kitabının çıkmasına çok yakın bir zamanda tekrardan kitap marketlerin raflarında ki yerini alması çok manidardır ve bence bu durum Elif Şafak'ın, evvelce yazılmış bir kitaptan alıntı yapmadığını ortaya koyduğu gibi Filin Yolculuğu'nu basan yayın evinin Elif Şafak isminden yararlandığını da düşünmemize sebebiyet vermektedir.

Benim naçizane düşüncem budur. Belki siz farklı düşünebilirsiniz. Neticede her kitap ayrı bir yol, her okur farklı bir seyyahdır. 

Herkese iyi yolculuklar...